31 Temmuz 2009 Cuma

Kucakla manitayı (okumadan yorum yapma!)

“Haydi beyler sağdakiyle başlıyoruz.” Melih'in bu sözüyle eldivenlerimizi giymeye çalışan bizler römorktan atlıyoruz.”Haydi bir-ki-üç!” Kollarımdaki laktik asitler henüz atılmamışken ya da bilinen tabirle et kesniği henüz geçmemişken bu yazıyı yazmak gerekli diye düşünüyorum. Ne yaptığımı mı merak ediyorsunuz? Balle -ya da balya- çektik. Evet evet hani şu samandan bağlanıp kışın hayvanlara verilmek üzere bir araya getirildiği ot kütlelerinden bahsediyorum. Babaannem-babam-ben sıralı hattıyla aldığım haber üzerine köye gittim ve eskileri giyip, dedemin kullandığı traktörün römorkunda tarlanın yolunu tuttuk.Ben, Melih, Mümin, Fuat. Düşünün en az 10 yıldır tanıdığınız insanlar -hani bir deyim vardır “birlikte büyümek”- buna rağmen hala muhabbete doyamıyorsunuz. Birçok ortak yön olmasına rağmen bir sürü farklılıkla bir arada bulunan tam bir tayfa! İlk olarak Sarıkayamın dar ve çakıllı sokaklarında başlayan futbol sevdası.Sonra okulda devam, kereste ve tahta parçalarıyla oluşturulmaya çalışılan direkler.Bisiklet gezmeleri, ilk ps maçları, ilk csler, motor turları, kız arkadaş muhabbetleri, köy kahvesinde yudumlanan tavşan kanı çaylar (Fuat istisna :P ), Sarıkaya-Biga yolunu tabanvayla katetmeler hem de her saatte, halı saha maçları (ilgilenenlerin dikkatine :D) panayır gezmeleri, düğünler... ilk balle deneyimimi de bu insanlarla yaşamam çok doğal değil mi? Neyse konu biraz dağıldı.En son tarlanın yolunu tutmuştuk.Biz atıyoruz Melih diziyor.1-2-3 derken bir düzinelik sıra ardından ikincisi, üçüncüsü... Bu kadarı kafi denince evin yolunu tutuyoruz ve tarlada yüklenen samanları samanlığa diziyoruz.["Kucakla bakam manitayı" diyerek size verilen balleleri daha bir şevkle taşıyorsunuz tabi :)]Ardından tekrar... Eee tabi bu kadar Sarıkayalı olur da şamata olmaz mı? Mümin'e yazdığımız şarkı sözleri, atılan laflar falan ne kahkalar kaldırdı...Örnek mi?Verelim ya ne olurki? Son günlerin moda oyun havalarından “kaynana”nın müziğiyle; Abe yengeee de naptın Mümin'e de naptın... Daha çok benzeri var ama şimdilik bu yeterli :) tabi ekibe dahil olanlar da var.Murat, Burak... Murat'a sürekli yapılan saat esprisinin yanında İrfan Abi'nin (Melih'in babası) “tipi öyle gösteriyor” esprisi gecenin bombalarındandı.Neyse Birazda sakarlıklardan bahsedelim :) Fuat dedemlerin samanlığına Melih'in attığı balleyi alıp yerleştirecekken “GÜM!” nallar havada :) İki seksen uzandı samanlıkta. Mümin'de iki defa “GÜM!”ledi ama o uzanmadı :) eee tecrübeli adamlar bunu yaparken en çömez ben boş durur muyum? En bombalar tabiki bende :) Traktör gelirken gece karanlığından mı yoksa önüme bakmayı akıl edemediğimden mi kocaman balleye takılıp düştüğümü hala bilmiyorum.Tabi tek soru işareti bu değil.Tarlaya giderken bozuk yolu seçen dedem mi yoksa yanları açık römorkta tutunmadan giden ben mi çalılara düşmemin sorumlusu bilmiyorum.Ama bildiğim şey o düşmeden sonra beni farketmeden yoluna devam eden traktöre çıkmayı deneyip başarısız olan ben arkadaşları çok güldürdüm.

Meydere yollarında ceylan avlama hayaliyle yanıp tutuşan Muratla; işten güçten pek görünemeyen abisi Alptekinle; duygusal görünümlü Fuatla; kendini doğaya adayıp buğday, başak tutkunu olan Müminle; Sarıkaya-Ovacık çifte pasaportlusu Semihle; yazın %70inde Melih'in misafiri olan Burakla, dersane çocuuu olan bendenizle ve tabiki büyük başkan Melihle

SARIKAYA ER JANDARMA EĞİTİM ALAYINI İZLEMEYE DEVAM EDİN!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder